17 Aralık 2008
Yeni yeni tanımaya başladığım oda arkadaşlarımla aynı ortamda sohbet etme fırsatı buldum dün gece… Tam anlamıyla şöyleler gibi yorum yapamam elbet, ama bazı izlenimlerim oluştu…
Sohbetlerine katılmam, yatağımda, gürültülerle savaşıp roman okumaya çalışırken oldu…
“Bırak yahu şu kitabı da gel kola iç…”
Katıldım aralarına, ama bu cümleyi de deşmeden edemeyecektim… Tabi bekledim bir süre… Edilen muhabbet, klasik yurt muhabbetlerinden ibaretti. Yurdun tam karşısında bulunan gece kulübünden çıkan mini etekli, sarışın kızların vücut hatlarını anlatıyordu bir tanesi… Ayak ucuna oturduğum, yatağa uzanmış arkadaş da birkaç gece önce gördüğü olaydan bahsetti… Aynı kulüpten çıkan iki kızın (kız diye bahsetmiyor elbet) köşede beklemelerini, camdan laf atan diğer yurt sakinlerini, son model bir arabanın gelip ikisini birden götürmesini, dünya meselesiymiş gibi anlatıyordu… Ben de sıkılgan bir şekilde konuşanların yüzlerine baktım yalnızca… Bir tanesi de yatağımdan, okuduğum kitabı alıp karıştırmaya başladı… Mor cildine takılmıştı anladığım kadarıyla. Önüne, arkasına baktı ve yüz ifadesi gereksiz bir şey olduğunu düşündüğünü gösteriyordu…
“Beğenmedin mi?” dedim sırıtarak… Fazla okumadığını söyledi ama okumadığını anlamak pek zor değildi zaten… Bunun dışında da kitapla ilgili konu geçmedi… Konuşacaktım, vazgeçtim… Pek anlam ifade etmeyecekti benim için, ya da onlar için…
Her insan eğlenmek, gereksiz muhabbetler etmek, saçmalamak ister zaman zaman… Ve bu tarz konuşmalar da yapılmazsa bulunulan ortamlar çekilmez… Sürekli, siyaset, edebiyat konuşulmaz, ben de istemem böyle ortamlarda bulunmak… Ama saçmalamanın da bir sınırı var… Gereksizliğin de gerektiği kadar yapılması gerekir… Bugüne kadar, yalnızca maç, karı-kız (onların tabiriyle) konularının konuşulduğu ortamlardaki insanlarla arkadaşlığım uzun sürmedi… Arkadaşlık bile denilmedi belki buna… Hem ben onları kendime uygun görmedim hem de onlar beni kendilerine… Karşılıklı istemezlik doğrultusunda selamlaşmadan ileri gidilmedi… Yine öyle bir yerdeyim, onlar beni sevmeyecek ben de onları… Tabi bunlar sadece ilk izlenimler… Yanılmadığımı düşünsem de aynı odayı paylaşacağım insanlar ne de olsa diyerek biraz daha bekleyelim bakalım…
Bahçelerde Börülce
1 yıl önce
11 YoRuM:
Aramıza hoşgeldin!21.yüzyıl türkiye erkek yurtları sirki!:D
Allah böyle okur cahillerden bizi uzak tutsun.Benden uzak allaha yakın yani...
Hehehe
Ben ne konumda oluyorum o sirkte acaba ? :D
Aynı ortamda bulunuyosun diye sen onlardan olmuyorsun ki.Sadece aynı ortamı paylaşmak zorundasın....Bi nevi terbiyeci gibi yani...:D
Birbirlerini terbiye etsin onlar... Ben sadece seyredeyim :D
hıms o zmn sahnenin ön tarafındaki bir seyirci diyelim sana:D
Peki , biletimi de sen kestin o zaman :D
Yurt hayatından, kalabalık ortamlardan niyeyse hiç hoşlanmıyorum.
Klasik muhabbet çeviren tek erkek yurtları değil kız yurtlarının da aşağı kalır yanı yok.
Ben yurtta kaldığım bir dönem boyunca tek kalmıştım, çünkü bu muhabbetlerden ötürü kimseyle anlaşamayacağım ve kimseye katlanamayacağım çok barizdi.
Sana sabır diliyorum.
sen var ya ne hikayeler çıkarırsın bu oda muhabbetlerinden :))
/Tuana/: Ben de katlanamam aslında ama bi süre idare etmem gerekiyor...
/beenmaya/: Valla dur bakalım denemek lazım, biraz daha yaşadıktan sonra onları, o da olur :)
bu ortamın aynısına sahip olduğum yurdumdan üniversite 1in 2. döneminde sevinç çığlıklarıyla ayrılıp eve çıktım ben XD
neler olacak sonrasında merak ettim bak şimdi :P
izlemeye aldım :)))
Neler olmadı ki :D Ama biriktirip biriktirip anlatıcam :))
Hoşgeldin.. :)
Yorum Gönder