Tutsaktım bir süredir… Ellerimi almıştı benden, yazamıyordum…
Güneşle daldığımız derin bir sohbet sırasında çıkageldi, ansızın… Öylesine güçlüydü ki, bütün dünyayı karanlığa boğdu bir anda… Oysa ne çok özlemiştim ben güneşi, yıllardır üşüyordum… Uzun süre sıcak kalmama müsaade edilmedi… Yardım edemiyordum güneşe, ellerimi almıştı… Bağırabiliyordum, küfür edip, aşağılayabiliyordum, yapabildiğim bundan ibaretti yalnızca… Ağlıyordu güneş… Silmek istedim gözyaşlarını ama o itti ayaklarıyla güneşi sonsuzluğa… Beni de bırakması için yalvarıyordum, ama öyle sıkı kavramıştı ki bedenimi, sonumu kestirebiliyordum… Gözlerimle hoşça kal diyebildim mutluluğuma ve dönüp ona baktım sonra; güldü her zamanki gibi… Ellerimi geri verdi bir süre sonra ve ben gece ile sevişmelerime geri döndüm, döndürüldüm… Biliyorum ki o benden daha güçlü, güneşten bile üstün… Asla kurtulamayacağım… Bu yüzden de kendimi kurtarmak için verdiğim uğraşların faydasızlığında boğulmaktan da vazgeçiyorum… O, karşımda oturup, bir an bile gözlerini ayırmadan beni seyrederken, nereye gitsem, elimdeki kelepçelerin anahtarları ondayken, yapabileceklerimin sınırını aşmadan yaşıyorum bundan sonra… Son kez hakaret ediyorum yalnızlığa; son kez gebermesi için yalvarıyorum Tanrıya ve bırakıyorum kendimi yalnızlığın kollarına, hadi taşı beni!
4 YoRuM:
Aklıma Zuhal Olcay'ın eskimeyen şarkısını getirdi yazdıkların. Yazını okurken mırıldanmaya başladım.
Yeni tanıştık seninle
ama belki de
eşlik ediyordun
sessiz ve sinsice
belki de
şimdi şimdi anlıyorum...
Kısa ama oldukça yoğun bir yazı olmuş.
yavru mimledim seni hadi gözün aydın :)
nedir bu yanlızlıktan çektiğin barış!?
kova burcu musun yoksa? yanlızlıktan korkan kova burcuğu erkeği? kendimden biliyorum da :) )
gerçekten yapayanlık kalıp da tutunacak kimsen olmaması mı seni korkutan yoksa aşksız kalmak mı sevgisiz kalmak mı...
/e.d./ Hayır, aslan burcuyum. Ama yalnızlıktan korkmak değil de benimki, sıkılmak, ve nefret etmek biraz da...
Yorum Gönder