4 Oca 2010

Neredeyim?

Kayboluş... Kendi içimde, derinlerde bir yerlerde... Gitmek istediğim yer hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Var mı böyle bir yer? Emin değilim... Bir harita bulabilir miyim diye düşünürken, çok tanıdık bir kapı beliriyor önümde... Çok sık geldiğim bir yer burası... Hatta ikamet ettiğim bile diyebilirim. Bu kapıdan çıkıp nereye gitsem, döndüğüm yer hep burası olur çünkü... Minik ve ürkütücü bir oda burası... En dikkat çeken ayrıntısı ise sürekli karanlık olması... Her zamanki yerime hızlı bir şekilde kurulup, beklemeye koyulurum buraya geldiğimde... Her gelişimde sıradan bir değişmezlikte gerçekleşir olaylar... Otururum, beklerim, ağlarım ( bunun içindir burası), sonra kapı çalar... Açmak için yerimden kalkmama fırsat verilmez... Kimin geldiğini anlamam için, karanlığa iyice alışmış gözlerimi biraz ovuşturmam gerekir. Rehberimdir gelen ve beni başka bir odaya götürmek için buradadır. Sonrasında kapı üzerime kilitlenir. İlk defa geliyorsam eğer, sebepsiz bir yabancılık çekerim...

Nereden geldik ki yabancılığa?

Kayboluş diyordum... Kendi içimde, derinlerde bir yerlerde... Gitmek istediğim yeri bilmesemde, o odalara geri dönmek istemediğimden eminim. Kaçabilmek gerçekten hiç kolay olmuyor... Bir insanla karşılaşırsam buralarda eğer, beni gittiği yere götürmesini isteyeceğim ondan... Nerede olduğumun hiç önemi yok, bilmek istemiyorum... Kulaklarımı tıkayacağım... Sadece gitmek istiyorum yeni bir yere.. Yeni duygulara ihtiyacım var...

0 YoRuM: