2 Tem 2008


Bir uçurumun kenarında olduğunuzu düşünün. Atlamakla atlamamak arasında kararsızsınız. Bir yandan hayatın çok acı olduğunu düşünüyorsunuz, mutlaka yapmalısınız bunu, ölmelisiniz! Diğer yandan güzel anıları hatırlıyorsunuz, yüzünüze bir gülümseme oturuyor. Kuruyor gözyaşları sıcak yüzünüzde.Ama hayır kararlısınız, atlayacaksınız, bir anlamı kalmadı nefes almanın sizin için. Bir fazlalıksınız bu dünyada, bedeninizi istemiyor bu yuvarlak, silmek istiyor sizi.Ama bugüne kadar hep kendi istekleriniz doğrultusunda yaşadınız. Yine öyle yapmalısınız. Ben yaşamak istiyorum diyorsanız yaşamalısınız.Fakat üzgünsünüz, acı çekmektesiniz ve farkındalık sizi çok yıprattı, çekip gitmek istiyorsunuz, atıp boşluğa kendinizi… Bırakmak geçtiğiniz yerlere içinizdekileri… Konmak dileğiniz soğuk suların dibine ve yeni bir dünyaya…Peki orada mutlu olabileceğinizden emin misiniz? Emin olamazsınız. Sadece varsayımlara dayalı olarak düşüncelerinizi gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz şu anda… Gerçekleşmeme olasılığını, düşüncelerinizdeki olası hata payını hesaba katmadınız hiç…Bu bir hata!Büyük bir iş peşindesiniz şu anda. Proaktif düşüncenizden eminseniz risk alarak atlayın şimdi! Mutluluğa atın adımınızı…Başka seçenekler oluşmadı mı peki kafanızda? Her şeyinizle kaybolmak değil de ortadan, sadece içinizdeki fazlalıkları atmak uçurumdan mesela… Sonra, yeni düşüncelere sahip bedeninizle uzaklaşmak oradan örneğin…Bir deneyin bakalım. Bu kez de ümitsiz ise durumunuz, o kötü düşünceler sizi bekliyor olacaktır. Atlayın!

0 YoRuM: